
Şimdi öldürmeyen bir acı daha güçlendirdi mi beni?
Ne farkeder arık ben eski ben değilim,
Olsa olsa bu ben,
İki roman arasında asılı Virginia, Karşımda Ouse ırmağı;
Ne farkeder arık ben eski ben değilim,
Olsa olsa bu ben,
İki roman arasında asılı Virginia, Karşımda Ouse ırmağı;
Doğuruyorum ayakta...
Öldürmeyen tüm acılar güçlendirirmiş bizi. Dişlerimiz daha sivri şimdi, tırnaklarımız daha uzun ölümüne savaşmak için: Kendi kanımızı başkalarının kılıçlarında gördüğümüzden beri yeminliyiz çünkü. Kimse bizi yenemeyecek, üzemeyecek. Saflığa yer yok, güvenmek aptalların işi! Aptallar yaşayarak öğrenir! İnsanlık kavminin çoktan kirlendiğine şahittir tüm bu tecrübeler ve biz aptallar, bunu kabullenmek istemeyen romantikler olarak çoktan tarihe geçmişizdir. Bu sürüp giden ya bir ten uyuşmazlığıysa yaşamla aramızda? Yaşam, Marilyn Monroe’da durduğu kadar ağır duramaz mı üzerimde? Dünya dar gelemez mi, zaman iki numara bol? Aşk kıtlığı yaşanamaz mı, hissizlik vebası?
Tecrübeler güçlendirirken barbarlaştırmaz mı?
Öyleyse,
Ey barbar kavimler, alsanıza beni de şimdi aranıza!
Tecrübeler güçlendirirken barbarlaştırmaz mı?
Öyleyse,
Ey barbar kavimler, alsanıza beni de şimdi aranıza!